İlaç üretim tesisleri, kalite kontrol süreçlerinin en hassas şekilde yürütüldüğü, sürekli denetime açık ve hijyenin en üst seviyede tutulması gereken kritik alanlardır. Bu tesislerde kullanılan her yapı elemanı, üretim kalitesini ve hijyen güvenliğini doğrudan etkiler. Zemin kaplaması ise bu gereklilikler içerisinde en önemli bileşenlerden biridir. Çünkü zemin, hem üretim personeli hem makine trafiği hem de kimyasal temizlik operasyonları ile sürekli etkileşim halindedir.

Derzsiz, gözeneksiz, kimyasallara dayanıklı ve kolay temizlenebilir bir zemin; yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda GMP (Good Manufacturing Practice) standartlarına uyumluluğun temel taşlarından birini oluşturur. Bu nedenle ilaç üretim tesislerinde seçilecek zemin kaplama sistemi, tesisin uzun vadeli başarısı ve sürdürülebilirliği açısından stratejik bir yatırımdır.


İlaç Tesislerinde Zemin Kaplamasının Önemi

GMP regülasyonları, ilaç üretim alanlarında mikrobiyolojik kontaminasyonun tamamen kontrol altında tutulmasını şart koşar. Bu nedenle zemin yüzeyinin toz, bakteri ve kimyasal tutmaması; kolay temizlenebilir, dayanıklı ve yüksek performanslı olması gerekir. Tesisin günlük operasyonlarında kullanılan temizlik maddeleri, agresif kimyasallar, ağır yük trafiği ve 24/7 çalışma temposu, zeminin standardına uygun seçilmesini zorunlu kılar.

Aşağıdaki unsurlar, ilaç üretim tesisi zeminlerinin neden özel bir sistem gerektirdiğini daha net ortaya koyar:

Zemin kaplamasının kritik olmasının başlıca nedenleri:

  • 🧼 Derzsiz ve gözeneksiz yüzey: Mikrobiyal üreme ve kir birikimini engelleyerek steril alan bütünlüğü sağlar.
  • 🌫️ Toz tutmayan yapı: Temizlik maliyetlerini düşürür, hijyen risklerini ortadan kaldırır.
  • 🧪 Kimyasal dayanım: Dezenfektanlar, çözücüler, alkol bazlı maddeler ve güçlü temizleyicilere karşı yüksek direnç sunar.
  • 🏋️ Mekanik dayanım: Forklift, çekçekli araçlar, ham madde yüklemeleri ve ağır makine titreşimlerine karşı uzun süreli dayanıklılık sağlar.
  • 🧴 Hijyen ve denetim uyumluluğu: GMP, ISO ve uluslararası sağlık güvenliği kriterlerinin gerekliliklerini karşılar.

İlaç üretim alanlarında yanlış seçilmiş bir zemin, yalnızca estetik bir sorun yaratmaz; mikro çatlaklarda bakteri birikmesine, temizlik zorluklarına, üretim kayıplarına ve hatta denetim başarısızlıklarına yol açabilir.


Kullanılan Zemin Kaplama Sistemleri

İlaç tesisleri için zemin kaplama seçimi, üretim alanlarının gerekliliklerine, maruz kaldığı trafiğe, sıcaklık değişimlerine ve kimyasal risklere göre belirlenir. Üretim süreçlerinin çeşitliliği, farklı bölümlerin farklı ihtiyaçlara sahip olmasına neden olur. Bu nedenle tek tip bir kaplama çözümü çoğu zaman yeterli değildir. Yüzeyin dayanıklılığı, temizlik kolaylığı, kimyasal direnç seviyesi ve güvenlik kriterleri dikkate alınarak reçine bazlı sistemler arasından en ideal seçenek belirlenir. Üç ana reçine bazlı sistem öne çıkar ve her biri kendi yapısal avantajlarıyla farklı kullanım alanlarında üstün performans sağlar.

1. Epoksi Zemin Kaplama

Epoksi kaplamalar, yüksek hijyen standartları gereken üretim tesisleri için en yaygın ve en güvenilir çözümlerden biridir. Yoğun üretim trafiği, kimyasal dökülmeler, ağır makine titreşimleri ve sık temizlik gerektiren alanlarda uzun süreli dayanıklılığıyla dikkat çeker. Yüzeyin tamamen derzsiz olması, temizlik ve bakım sürecinde büyük avantaj sağlayarak hijyeni en üst seviyede tutar.

Epoksinin güçlü yapısal bağları, zeminin darbeye, aşınmaya ve yoğun kimyasal yıpranmaya karşı koyabilmesini sağlar. Bu nedenle özellikle farmasötik üretim hatlarında, steril ortamlarda, tartım odalarında ve dolum alanlarında rahatlıkla tercih edilir.

Öne çıkan özellikler:

  • 🔹 Homojen, pürüzsüz ve gözeneksiz yapı sayesinde bakteri barınmasını engeller.
  • 🔹 Yüksek mekanik yük ve darbe dayanımı, forklift ve sürekli makine trafiğine uygunluk sağlar.
  • 🔹 Antibakteriyel veya antimikrobiyal katkı seçenekleri ile hijyen seviyesi yükseltilir.
  • 🔹 Sıvı geçirmez, toz tutmayan yüzey temizlik sürecini kolaylaştırır.
  • 🔹 Parlak, yarı mat veya mat yüzey seçenekleri ile üretim alanına uygun estetik sağlar.

İdeal kullanım alanları: üretim hatları, dolum & tabletleme odaları, paketleme bölümleri, ham madde hazırlama alanları, depolar, steril proses odaları, koridorlar

Epoksi sistemlerin en önemli avantajlarından biri de özelleştirilebilir yapısıdır. Renk seçenekleri, kaymazlık seviyeleri, kimyasal direnç seviyesi ve kaplama kalınlığı ihtiyaca göre ayarlanabilir. Bu sayede hem güvenlik hem de estetik hedefleri aynı anda karşılanabilir.


2. Poliüretan (PU) Zemin Kaplama

Poliüretan kaplamalar, esnek yapısıyla bilinen ve özellikle darbe absorbe etme kabiliyeti yüksek olan sistemlerdir. Epoksiye göre daha elastik bir yapıya sahip oldukları için sıcaklık dalgalanmalarının yoğun olduğu alanlarda büyük avantaj sağlar. Ortam sıcaklığının hızla değiştiği depolar, soğuk odalar veya ısı yayan cihazların bulunduğu üretim alanları için ideal bir çözümdür.

PU kaplamalar aynı zamanda kaymazlık seviyelerinin rahatlıkla ayarlanabildiği sistemlerdir. Bu özellik özellikle yoğun yaya trafiği olan bölgelerde iş güvenliği açısından büyük önem taşır. Ek olarak sesi emme özelliği sayesinde laboratuvar ve uzun koridor gibi yankının sorun olduğu alanlarda çalışma konforunu artırır.

Sağladığı avantajlar:

  • 🛡️ Yüksek darbe ve titreşim dayanımı; ağır makine altlarında uzun ömürlü kullanım sağlar.
  • ❄️ Termal şoka karşı mukavemet; sıcaklık değişimlerinin olduğu ortamlarda çatlama riskini azaltır.
  • 🦶 Kaymaz yüzey seçeneklerinin genişliği ile güvenli yürüme alanları oluşturur.
  • 🔉 Ses emici yapısı sayesinde çalışan konforunu artırır.
  • 🔄 Elastik yapısı sayesinde yüzey hareketlerini tolere eder, çatlak oluşumunu azaltır.

Kullanım alanları: laboratuvar koridorları, yoğun insan trafiği olan bölgeler, yükleme rampaları, sıcak-soğuk geçiş alanları, soğuk odalar, üretim destek alanları

PU sistemler özellikle çalışan güvenliği, konforu ve esnekliğin önemli olduğu ortamlarda tercih edilir. Yüksek mekanik esneklik sayesinde uzun vadeli kullanımda çatlama ve yüzey deformasyonu riskini önemli ölçüde azaltır.


3. Özel Reçine Sistemleri (MMA, Vinil Ester, ESD Kaplamalar)

Standart epoksi veya poliüretan sistemlerin yeterli gelmediği durumlarda özel reçine sistemleri tercih edilir. Bu sistemler, aşırı agresif kimyasalların kullanıldığı, ısı değişimlerinin çok hızlı gerçekleştiği veya elektrostatik deşarj riskinin bulunduğu alanlar için geliştirilmiştir.

Özellikle hızlı uygulama gerektiren tesislerde MMA sistemleri büyük avantaj sağlar. Çok kısa sürede kürlenen MMA kaplamalar, üretim durmasının maliyetli olduğu tesislerde operasyonel kaybı minimuma indirir. Kimyasal olarak en dayanıklı seçenek olan vinil ester sistemler ise asit-baz seviyesinin yüksek olduğu ortamlarda uzun süreli koruma sağlar.

ESD sistemleri ise elektrostatik elektrik riskinin bulunduğu üretim alanlarında hem çalışan güvenliğini hem de ekipman korumasını sağlar.

Bu sistemler şu durumlarda tercih edilir:

  • MMA Kaplama: Çok hızlı kürlenmesi sayesinde üretim kesintisi tolere edilemeyen tesislerde kullanılır. 1–2 saat içinde tamamen kullanılabilir hâle gelir.
  • 🧬 Vinil Ester: Yüksek kimyasal dayanımı sayesinde agresif çözeltiler, solventler ve asit-bazlarla temas eden yüzeylerde güvenilir sonuç verir.
  • 🔌 ESD/Anti-statik Kaplama: Elektriksel deşarj riskinin bulunduğu dolum hatları, tartım odaları, elektronik ekipman odaları ve hassas laboratuvarlarda zorunlu olabilir.
  • 🛑 Ağır kimyasal proses odaları: Sızıntı, dökülme ve yoğun kimyasal temasın bulunduğu bölgelerde yüzey korumasını maksimum seviyeye çıkarır.
  • 🌡️ Termal stres alanları: Ani ısı değişimlerinin yaşandığı üretim koşullarında yüzey bütünlüğünü korur.

Bu sistemler, tesisin özel gereksinimlerine göre katman kalınlığı, yüzey dokusu, kaymazlık seviyesi ve renk seçenekleri bakımından özelleştirilebilir. Böylece her üretim alanı, kendi risk profiline göre doğru malzeme ile korunur.


Bu üç ana reçine sistemi, ilaç üretim tesislerinde karşılaşılan farklı risk alanlarına yönelik kapsamlı çözümler sunar. Doğru sistem seçimi, hem zemin ömrünü uzatır hem de üretim güvenliğini artırır. Epoksicenter olarak her bölüm için detaylı analiz yaparak en doğru kaplama sistemini belirliyoruz.


Zemin Kaplamasında Uygulama Süreci

Uygulama kalitesi, zemin kaplamasının ömrünü ve performansını doğrudan belirler. Bu nedenle profesyonel bir yaklaşım ve doğru sıralama büyük önem taşır. Zemin kaplama süreci yalnızca bir uygulama işi değildir; üretim alanının fiziksel yapısını, günlük operasyon akışını, temizlik protokollerini ve uzun vadeli dayanım beklentilerini kapsayan kapsamlı bir mühendislik çalışmasıdır. Bu nedenle her aşama, tesisin yapısına ve ihtiyaçlarına göre titizlikle planlanır. Ayrıca uygulama esnasında kullanılan ekipman, hava sıcaklığı, ortam nemi ve yüzeyin hazırlanma şekli dahi nihai performansı etkileyen kritik faktörlerdir.

1. Alt Zemin Analizi

  • 📏 Beton sertliği ölçülür, nem oranı test edilir. Gerekirse CM cihazı veya karbür testleri yapılır.
  • 🔍 Zemin düzeyi, kot farkları ve derin çatlaklar tespit edilir; eğim problemleri belirlenir.
  • 🧪 Kimyasal riskler ve kullanım yoğunluğu analiz edilir; alanın maruz kalacağı makineler ve trafik yükü hesaba katılır.
  • 🧭 Betonun yaşı, mukavemeti ve önceki işlemler (örneğin yüzey sertleştirici veya eski kaplama) değerlendirilir.
  • 📋 Analiz sonucunda zemin için özel bir uygulama planı hazırlanır.

2. Mekanik Yüzey Hazırlığı

  • 🧹 Freze, zımpara veya shot-blast makineleri ile zemin pürüzlendirilir; yüzey tamamen aderansa uygun hale getirilir.
  • 🧽 Yağ, boya, kimyasal sızıntı izleri ve eski epoksi kalıntıları tamamen temizlenir.
  • 💨 Yüzey tozsuz hale getirilir; endüstriyel vakum cihazları ile mikro tozlar bile temizlenir.
  • 🧲 Yüzeyde “parlama”, zayıf tabaka veya ayrışmış beton varsa tamamen kaldırılır.
  • 🎛️ Gerekirse yüzey profil testi (CSP değeri) yapılarak doğru pürüz seviyesi sağlanır.

3. Tamir ve Düzeltme İşlemleri

  • 🛠️ Çatlak onarımları yapılır; gerekiyorsa enjeksiyon yöntemiyle derin çatlaklar doldurulur.
  • 🎯 Derzler doldurulur ve zemin düzgün bir forma getirilir; derz genişlikleri uygun malzemeyle stabilize edilir.
  • 🧱 Gerekirse epoksi tamir harçları ile yüzey güçlendirilir; düşük mukavemetli bölgeler tamamen yenilenir.
  • 🧩 Kırık köşe, çukur veya yüzey bozuklukları özel tamir ürünleri ile düzeltilir.
  • 🔧 Ağır makine altı bölgelerde ek takviye uygulamaları yapılır.

4. Astar, Ara Kat ve Son Kat Uygulaması

  • 🎯 Astar katı zemin ile güçlü bir bağ oluşturur; yüzey emiciliği kontrol edilerek gerekirse çift kat astar uygulanır.
  • 🪄 Ara kat, mekanik dayanım kazandıran dolgu sistemidir; kuvars dolgulu sistemlerde katman kalınlığı trafiğe göre optimize edilir.
  • 🛡️ Son kat, kimyasal ve hijyen direnci sağlayan koruyucu tabakadır; parlak, mat veya kaymaz seçenekler alanın ihtiyacına göre belirlenir.
  • 🌟 Kaymazlık, antistatiklik veya antibakteriyel özellikler bu aşamada eklenebilir; laboratuvarlar için iletken sistemler tercih edilebilir.
  • 🎨 Estetik beklentilere göre renk seçimi ve yüzey dokusu özelleştirilir.

5. Kürlenme ve Teslimat Süreci

  • ⏳ Kür süresi reçine türüne göre değişir; bazı sistemlerde 8–12 saat, ağır trafikte 48–72 saat beklemek gerekebilir.
  • 📘 Uygulama sonrası temizlik ve bakım talimatnamesi müşteriye sunulur; hangi kimyasalların kullanılacağı detaylandırılır.
  • 🧹 İlk temizlik doğru yapılırsa zemin çok daha uzun ömürlü olur; yüzeyin çizilmemesi için ilk 1 hafta dikkatli kullanım önerilir.
  • 🧪 Teslimattan sonra yüzey performansı gözlemlenir ve gerekirse kontrol ziyaretleri yapılır.
  • ✔️ Tüm aşamalar tamamlandığında alan sorunsuz şekilde üretime açılır; işletme için güvenli ve uzun ömürlü bir zemin elde edilir.

Teknik Gereksinimler ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

İlaç tesisi zeminleri, yalnızca dayanıklı olmakla kalmamalı; aynı zamanda üretim süreçleriyle uyumlu olmalıdır. Denetim süreçlerinde zemin yüzeyi büyük önem taşır. Zemin seçimi yapılırken yalnızca temel özellikler değil, üretim süreçlerinin gerektirdiği özel koşullar, çevresel faktörler, temizleme sıklığı, kullanılan kimyasalların türü, personel trafiği ve uzun vadeli bakım maliyetleri de dikkate alınmalıdır. Ek olarak, farklı üretim alanlarının (laboratuvar, depo, karıştırma odası, paketleme alanı vb.) farklı risk profilleri bulunur ve zemin kaplama sisteminin bu farklılıkları karşılayacak şekilde optimize edilmesi gerekir.

Bu kapsamda teknik gereksinimler yalnızca liste hâlinde değil, daha geniş bir değerlendirme ile ele ọgụ

Write a comment:

*

Your email address will not be published.